Payına düşeni mi alıyor herkes bu
aşktan?
İşte pay etmek, hak etme
kavramlarından bahsetmeye başlandığında bitiyor sevgiler. Araya “ben”
giriyor “ bencilik” giriyor. Ben daha çok sevdim, ben daha çok üzüldüm, ben
daha çok özledim. Ben demek İblis’liktendir. İblis'i iblis yapan, yani
şeytanlıktan çıkarıp iblis yapan "Ben Âdem’den üstünüm." lafıdır. İnsanı da insani duygularından
ayıran ve bedenine bencillik tohumları eken de “ben “ lafıdır. Benlik bencilliktir.
Çok sevdiğim bir şarkıda geçer ; ”
Kendini unuttuğun gün beni anlayacaksın.” sözleri, kendi “
ben” duygumuzdan kurtulduğumuzda başka insanların varlığının farkına
varacağız. Dünyada tek olmadığımızı bizden başka insanların da var olduğunu,
bizim acımızdan, başarımızdan, kutsalımızdan, aşkımızdan… başka şeylerinde
olduğunu anlayacağız.
Peygamberimiz Hz. Muhammed (
s.a.v) "Seven sevdiğine sevdiğini söylesin." der bir Hadis-i Şerifinde. Peki, biz ne yaptık?
Yanlış anladık, sevdiğini söyleyeni aşağıladık, sevgisini söyleyeni
cesaretlendirmedik, sevgiyi dillendirmeyi acizlik olarak gördük. Neden peki?
Çünkü gerçek sevgiyi yaşamadık, o huzura varamadık, sevginin ne anlama geldiği düşünmedik.
Düşünmedik çünkü düşünmeyle anlaşılacak, farkına varılacak bir şey değildir sevgi.
Akıldan bağımsızdır, akıl ile söz geçmez. Akıl ile söz geçseydi eğer,
seveceğimiz kişileri belirleme fırsatımız olurdu.
Peki ya sevenin gözünden sevdiği
nasıldır?
Yine şarkılardan örnekleyeyim; “Gözlerim
ol, bakıp bakıp görmezden geldiğin, dünyamı döndür a canım.” ya da “
Güzelliğin on para etmez bu bendeki aşk olmasa.” Sevgisi de sitemi de aşığınadır.
Diyemediğidir, içinde sakladığıdır belki de. Anlaşılmak ister, sevilmek ister, fark
edilmek ister bazen ise hiç bilinmemek ister, gizliden sever.
Karşılığı yok ise bir sevdanın,
zorla sevgi koyulmaz hiçbir kalbe. Sevgi kendiliğinden yeşerir ve büyür, ilgiye
göre azalır ya da artar. Nice sevgiyi hak eden fakat bu hakkından mahrum
sevilmeye değer insan vardır. Bu hak ediliş “Hakk” ile gerçekleşir
kimi zaman. Hakk yolunda huzur bulunur, Hakk’ın huzura çıkılır. İşte o zaman
anlaşılır ki nice bünyevi sevgi Hakk’a ulaşmak içinmiş. İşte o zaman anlaşılır
acı neymiş, ne için yaşanmış, hangi kapıyı açmış?
Unutulmamalıdır ki; sevgisini
asla sevdiğinin üzerinden çekmeyen, her zaman karşılıksız seven, sevdiği O’nu
ne kadar üzse de sevgisini hiç azalmayan “Hakk”tır. İnsan ne kadar olgunlaşsa da insandır. Bencillik uğrar her birine.
eline yüreğine sağlık..
YanıtlaSil